Fi̇li̇sti̇n Haberleri - Son Dakika Fi̇li̇sti̇n Haber Güncel Gelişmeler

GAZZE'DE KATLİAM SÜRÜYOR: 1 GÜNDE 30'DAN FAZLA FİLİSTİNLİ ÖLDÜ

REFAH VE HAN YUNUS AĞIR HEDEFTE Filistin resmi haber ajansı WAFA'nın aktardığına göre, İsrail savaş uçakları ve insansız hava araçlarıyla Gazze'nin güneyine yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı. Refah’ın El-Cenine Mahallesi’nde Aşur ailesine ait bir evin bombalanması sonucu 8 Filistinli yaşamını yitirdi. Aynı kentin Haşşaşin bölgesinde düzenlenen saldırıda ise 2 kişi hayatını kaybetti. Refah’ın kuzeyindeki Nasr Mahallesi’nde Şaat ailesine ait eve yapılan saldırı da çok sayıda sivilin yaralanmasına neden oldu. HAN YUNUS'TA ARDI ARDINA SALDIRILAR İsrail ordusunun Gazze’nin Han Yunus kentindeki El-Fehhari bölgesine düzenlediği saldırıda Ebu Dekka ailesinden 4 kişi öldü. Kentin doğusunda bir araca düzenlenen bombalı saldırıda 3 kişi, El-Yabani Mahallesi’nde bir eve yapılan saldırıda ise biri kız çocuğu olmak üzere 2 kişi hayatını kaybetti. Mevasi bölgesinde yerinden edilmiş sivillerin kaldığı bir çadırı hedef alan saldırı 2 kişinin daha yaşamına mal oldu. Ağa ailesine ait bir evin bombalanması sonucu da 2 Filistinli yaşamını yitirdi. SALDIRILARDA BİLANÇO AĞIRLAŞIYOR Gazze kentinin doğusundaki Tuffah Mahallesi’nde bir evin bombalanması sonucu 4 kişi yaralandı. Refah ve Han Yunus’ta İHA’larla düzenlenen saldırılarda ise 7 kişi öldü. İsrail, 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkesi 18 Mart sabahı sona erdirerek saldırılarını yeniden başlatmıştı. Bu tarihten bu yana çoğunluğu kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan 600’den fazla Filistinli hayatını kaybetti, yaklaşık 1200 kişi ise yaralandı. 7 Ekim 2023’ten bu yana süren saldırılarda ise ölü sayısı 49 bin 747’ye, yaralı sayısı 113 bin 213’e ulaştı. Gazze’de her geçen gün sivil can kaybı artarken, insani krizin derinleştiği bildiriliyor.

DIŞİŞLERİ'NDEN İSRAİL’E TEPKİ: İNSANLIĞA MEYDAN OKUYOR

"NETANYAHU HÜKÜMETİ SOYKIRIM POLİTİKASINDA YENİ AŞAMAYA GEÇTİ" Bakanlık açıklamasında, İsrail'in bu sabaha karşı Gazze'de gerçekleştirdiği saldırılarda yüzlerce Filistinlinin hayatını kaybettiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi: "Netanyahu hükümetinin yürüttüğü soykırım politikasında yeni bir aşamaya geçildiği görülmektedir." "BÖLGENİN ORTAK GELECEĞİNİ TEHDİT EDİYOR" İsrail’in saldırgan tutumunun tüm bölgeyi tehdit ettiğine dikkat çekilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Küresel düzeyde barış ve istikrar arayışlarının yoğunlaştığı bir dönemde, İsrail hükümetinin sergilediği bu saldırgan tutum, bölgenin ortak geleceğini tehdit etmektedir. İsrail’in yeni bir şiddet sarmalına neden olması kabul edilemez." "İSRAİL’E KARŞI ULUSLARARASI TOPLUMDAN KARARLI DURUŞ BEKLİYORUZ" Türkiye'nin Filistin davasına olan desteğini yineleyen Dışişleri Bakanlığı, uluslararası toplumun İsrail'e karşı net bir duruş sergilemesi gerektiğini belirtti: "Gazze’de kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması için İsrail’e karşı uluslararası toplum tarafından kararlı bir duruş sergilenmesi gerekmektedir. Türkiye olarak, Filistin halkının haklı davasında yanında durmayı sürdüreceğimizi ve bölgede barış ile istikrarın sağlanmasına yönelik çabalara destek vereceğimizi bir kez daha vurguluyoruz." Dışişleri Bakanlığı’nın açıklaması, Türkiye’nin İsrail’e yönelik sert tavrını sürdürdüğünü ve Filistin halkına desteğini kararlılıkla devam ettirdiğini ortaya koydu.

FİLİSTİN YANLISI ÖĞRENCİ SINIR DIŞI EDİLMEK İSTENİYOR

“COLUMBIA İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN KALESİYDİ” Haberturk.com yazarı Oray Eğin’in köşe yazısında ABD’de akademik özgürlük ve ifade özgürlüğünün en güçlü savunucularından biri Columbia Üniversitesi’ndeki bir sınır dışı olayından bahsediyor. “Columbia sıradan bir üniversite değil. Amerika’nın en prestijli üniversiteler birliği sayılan Ivy League’in bir üyesi, tamam. Ama asıl özelliği Columbia’nın yıllar içinde ifade özgürlüğünün kalesi olması, bu mirasını da sahiplenmesi” ifadelerini kullanan Eğin, Columbia’nın bu özelliğinin Filistin yanlısı protestoların kampüste güçlü şekilde hissedilmesini sağladığını belirtti. Ancak son dönemde üniversitedeki protestolar nedeniyle Columbia, Trump yönetiminin hedefinde. Columbia Üniversitesi Uluslararası ve Kamu İşleri Fakültesi’nden mezun olan Mahmoud Khalil, bu süreçte dikkatleri üzerine çeken bir isim oldu. ABD’de yasal oturum izni olan ve 2023 yılında bir Amerikan vatandaşıyla evlenen Khalil, kampüste gözaltına alındı ve Louisiana’ya götürüldü. “HAMAS ÜYESİ DEĞİL” ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Khalil’in “anti-Semitik” olduğunu ve Hamas’a bağlı olabileceğini öne sürdü. Oray Eğin’in yazısında belirttiği gibi, “Ancak ufak bir sorun var: Devlet henüz Khalil’in Hamas üyesi olduğunu kanıtlayamadı.” Khalil, Columbia yönetimini daha önce kendisinin hedef gösterildiği konusunda uyarmış ve koruma istemişti. Protestolara katılan öğrencilerin fişlendiği, bazı hukuk firmalarının Columbia mezunlarına iş teklif etmeyeceğini duyurduğu biliniyor. Eğin, “Öğrencilerin birbirlerini ihbar ettiğine dair söylentiler de var” diyerek, kampüsteki baskının boyutlarına dikkat çekti. “COLUMBIA’YA 400 MİLYON DOLARLIK CEZA” Trump yönetimi, Columbia Üniversitesi’ni protestolar nedeniyle cezalandırma kararı aldı ve üniversitenin 400 milyon dolarlık devlet yardımını kesti. Oray Eğin yazısında, bu kararın akademik çalışmalara büyük darbe vurabileceğini belirterek, “Bu yardım paraları bonkörce boş işlere harcanabiliyor, ama araştırmaların sürmesi için de hayati” ifadelerini kullandı. Yazının devamı için: https://www.haberturk.com/ozel-icerikler/oray-egin/3773432-hedef-sadece-filistin-protestosu-degil

İSRAİL HAPİSHANELERİNDEKİ FİLİSTİNLİ TUTUKLULARA İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE

Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti ile Filistin Esirler Cemiyeti, İsrail hapishanelerindeki Gazzeli tutuklulara yönelik kötü muamelelerle ilgili ortak bir açıklama yaptı. Açıklamada, Güneydeki kötü şöhretli “Sde Teiman” kampı ve Negev Hapishanesi’nde tutuklulara yönelik vahşi muamelelerin sürdüğü, cezaevi koşullarının felaket boyutuna ulaştığı ifade edildi. İsrail’in, Gazzeli tutuklulara şiddetli dayak, aç ve susuz bırakma, elektrik şoku, hijyenik olmayan koşullarda zorla tutulma gibi en ağır işkence yöntemlerini uyguladığı bildirildi. 7 Ekim 2023’ten bu yana hayatını kaybeden tutuklu sayısının hızla arttığı ve son günlerde dört kişinin daha yaşamını yitirdiği aktarıldı. Açıklamada ayrıca, İsrail Cezaevi İdaresi’nin tutukluları “yasa dışı savaşçı” olarak sınıflandırdığı ve bu kapsama alınan tutuklu sayısının mart ayı başında 1555’e ulaştığı kaydedildi. TUVALET YOK, HASTALIKLAR YAYILIYOR Negev Hapishanesi’ndeki tutukluların tuvalet ihtiyacını giderecek alanlarının bulunmadığı ve bunun sonucunda insanlık dışı koşullarda ilkel yöntemlere başvurdukları kaydedildi. Hijyen yetersizliği nedeniyle uyuz ve çeşitli cilt hastalıklarının hızla yayıldığı, tedavi edilmemesi nedeniyle sağlık sorunlarının ağırlaştığı belirtildi. Açıklamada, Sde Teiman kampındaki tutukluların ağır işkencelere ve kötü muameleye maruz kalmaya devam ettiği vurgulanırken, uluslararası toplumun İsrail’e yaptırım uygulaması çağrısı yapıldı. “HAPİSHANE KOŞULLARI CEHENNEM GİBİ” Filistinli tutuklular, İsrail hapishanelerinde yaşadıklarını şöyle anlattı: “Uyuz oldum, dişim kırıldı, şiddetli ağrı çekiyorum.” İsmi açıklanmayan bir tutuklu, şiddetli dayağa maruz kaldığını, dişinin kırıldığını ve sürekli ağrı çektiğini söyledi. Sol kulağına su dökülmesi sonucu işitme kaybı yaşadığını belirtti. “Sürekli hakarete ve aç bırakılmaya maruz kalıyoruz.” Diğer bir tutuklu, hapishane koşullarını “cehennem gibi” diye tanımladı. Sürekli hakarete uğradığını, kafasına sert darbeler vurulması sonucu kaburgalarının kırıldığını, birkaç kez bilincini kaybettiğini anlattı. “Elektrik şoku, nefes darlığı, darp ve silah tehdidi” Başka bir tutuklu, göğüs bölgesine ağır darbe aldığını, nefes darlığı çektiğini, kendisine elektrik şoku verildiğini ve silah kullanılarak tehdit edildiğini söyledi. “Çırılçıplak soyundurulduk, tüm gece işkence gördük.” Bir başka tutuklu ise, İsrail güçlerinin kendilerini tamamen soyup saatlerce ağır dayak ve hakaretlere maruz bıraktığını, ardından bir kamyona bindirerek bütün gece işkence ettiğini aktardı. İSRAİL’E ULUSLARARASI YAPTIRIM ÇAĞRISI Filistin Esirler Cemiyeti, İsrail’in Filistinli tutuklulara yönelik insanlık dışı uygulamalarının uluslararası hukuk çerçevesinde yargılanması gerektiğini belirterek, uluslararası toplumun İsrail’i tecrit etmesi ve dokunulmazlığını kaldırması gerektiğini vurguladı. İsrail hapishanelerinde artan işkence vakaları ve ölümler, uluslararası kamuoyunda endişe yaratırken, uluslararası kuruluşlar ve insan hakları örgütleri İsrail’e yaptırım uygulanması çağrısında bulunuyor.

#Fi̇li̇sti̇n

GAZZE'DE KATLİAM SÜRÜYOR: 1 GÜNDE 30'DAN FAZLA FİLİSTİNLİ ÖLDÜ

DIŞİŞLERİ'NDEN İSRAİL’E TEPKİ: İNSANLIĞA MEYDAN OKUYOR

FİLİSTİN YANLISI ÖĞRENCİ SINIR DIŞI EDİLMEK İSTENİYOR

İSRAİL HAPİSHANELERİNDEKİ FİLİSTİNLİ TUTUKLULARA İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE